16 Ocak 2012 Pazartesi

HÜRREM , EMANETÇİ



    Küçük bir şehirde yaşadığımızda Ankara’ya kıyasla çok daha sosyal bir hayatımız olacağını söyleseydi birisi gülerdim sanırım.

   Ankara, İstanbul gibi şehirlerde yaşarken bir konseri, temsili vb gösterileri kaçırmak çokta problem olmuyordu. Biliyorduk ki bir süre sonra tekrarı veya bir benzerini izleyebiliriz. Ayrıca günlük koşuşturmacanın üstüne trafiği düşünüp bir de üşengeçlik eklenince genelde ev kuşu şeklinde yaşar olmuştuk.

  Gaziantep’e gelince şunu bir kez daha anladım ki az olan kıymetli oluyormuş. Şehrin devlet tiyatrosu var. Fakat onların devamlı oyun çıkartması mümkün olmadığından her hafta başka bir şehrin tiyatrosu turneye geliyor. Her hafta olmasa da iki haftada bir tiyatro temsillerini takip ediyoruz.

   Geçen haftasonu ise kaymaklı ekmek kadayıfı oldu bizler için. Cumartesi akşamı Mersin Devlet Opera ve Balesi’nin sergilediği “Hürrem” bale temsilini izledik. 8 senedir bale yapan İnniş Hanım’ın mutluluğu görülmeye değerdiJ Üstelik balerinlerden bir tanesi arkadaşımızın yeğeni olduğundan temsilden önceki akşam kendisiyle tanıştık. İnniş Hanım perde arasında kulisi ziyaret etti. Yeniçeriler ve cariyelerle fotoğraflar çekildi.

  Pazar akşamı ise sevgili İclal Aydın belediyenin davetlisi olarak kültür merkezinde “Emanetçi” adlı gösteriyi sergiledi. Bu da benim için kaymaklı kadayıf oldu.

 Çok uzun yıllardır takip ederim İclal Aydın’ı.Hani bazen hayat tersine tersine gider insanın ve bir şey beklersin. “Birşey olsun Allah’ım iyiye gideceğine dair” dersin ya, işte böyle zamanlarda İclal Aydın’ın bir yazısı çıkar karşıma, okuyunca ters giden şeylere farklı açıdan bakmaya başlarım ben. “Tamam işte, bak sadece senin üstüne gelmiyormuş hayat,insanlar sadece sana kötü değilmiş “ derim yazılarını okudukça. D&R’da çalıştığım yıllarda Erdal İnönü’den Can Dündar’a, Gülben Ergen, Volkan Konak’tan  Deniz Seki’ye birçok ünlü isimle tanıştım ve ağırladım. İclal Aydın Ankara’ya geldiğinde ise İnniş Hanım henüz doğmuştu ve doğum izninde olduğumdan tanışma fırsatım olmamıştı.

   Gaziantep’e geleceğini duyunca, İclal Aydın’la dost olduklarını bildiğim, hayatımda ayrı bir yeri olan özel bir insandan İclal Aydın’a tanışma isteğimi iletmesini rica etmiştim. Sağolsun beni kırmadı ve aracılığıyla gösteri öncesi İclal hanım’ı ziyaret ettimJ O’nun gözünün ışıltısını ve bir ara manşet olan gamzesini pek severim.Çok ünlü tanıdım. Ekranlarda mütevazi görünen hanımların ne kadar cadı olduğuna, kaprislerine , paraya para demeyen sanatçıların bir salata parası ödememek için kırk dereden su getirdiğine bizzat şahit oldum. İclal Aydın’sa yine  mütevazi,yine samimi.

   Özellikle 1970’lerin ilk yarısında doğanlardansanız “Emanetçi” çok şey hatırlatacak sizlere. “1-2-3’ler yaşasın Türkler, 4-5-6 Polonya battı,7-8-9 Almanya domuz J “, bölünen aileler, çocukluk flörtleri vb. Zaman zaman kahkahalarla güldüğümüz kimi zaman gözyaşlarımıza engel olamadığımız çok keyifli iki saat geçirdik.

  ”Emanetçi” bulunduğunuz şehre gelirse kaçırmayın derim.Sizin de kendisine emanet edecekleriniz veya emanet alacaklarınız vardır belki, kimbilir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder