2 Aralık 2011 Cuma

ÇIRA

- Anne, buradakilerin aklı fikri kebapta,anladım ben.
- Neden?

- Bugün Fen dersindeyiz, öğretmen anlatıyor. Ya,neydi onun ismi? Hani şu kömürleri tutuşturmak için kullandığımız birşey var ya, babam piknikte mangal yakarken kullanmıştı.
- Çıra mı?
- Tamam işte, çıra. Şimdi öğretmen bunu anlatacak sınıfta.Bize diyor ki "çocuklar, mangalda kebap pişirmek için kömürleri tutuştururken kullanılan maddeye çıra denir". Mangalda köfte de, mangalda pirzola de, neden kebap diyorsun?!


  Gerçekten de Gaziantep mutfağında kebabın ayrı bir yeri var. Evlerde et çekme makineleri bulunuyor. Yerel halk dana eti tüketmiyor, koyun eti çok makbul. Evin yanındaki yerel marketin kasabı beni gördüğünde "yenge, dana eti geldi alacak mısın?" diye soruyor. Mimliyiz yani!
  Kebaplık olarak alınan etler evde çekiliyor ve kebap yapılarak saplanıyor (yani şişe diziliyor). Bunlar evin hanımının işi. Sonra sıra mangala geliyor. Balkonda mangal yakmak serbest. Semt ya da apartman fark etmiyor. Herkes yaktığı için kimse kimseden şikayetçi değil. Evin beyi geçiyor mangalın başına ve başlıyor kebapları pişirmeye. Sonrasında apartman, cadde, sokak buram buram kebap kokuyor. Haliyle bizim de canımız çekiyor ve doğru kebapçıya:)
   Çok tembel ve hazırcı gördüm kendimizi!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder